Havalar soğuk rüzgar her taraftan esiyor biz sıcak evimizde elimizde sıcak sütlü kahveyle oturken “onlar” dışarıda aç susuz soğuktan buz kesmişler Onlar dediklerim kendilerini anlatamayan konuşamayan ürkek kedi ve köpekler ve evi ailesi olmayan sokağa terk edilmiş kimsesiz insanlardır.Bir birlerinden farkı yok iki canlı aynı acıyı aynı duyguyu his ediyorlar kendini ifade edemeyen konuşamayan hayvanlar ve ne kadar kendini ifade etse de ne kadar damla damla göz yaşı döküp ağlasa da hiç bir şey elde edemeyen kimsesiz sokakta yaşayan insanlardır. Hepimiz canlıyız hepimizi Rabbim yarattı Beni bu cümlemden dolayı yanlış anlamayın “Ben rabbimin yarattığı her bir canlıyı aynı görüyorum” Çünkü bende olan kalp onda da var bende olan duyular onda da var Ha fazla ha eksik Biz insanız Bizim aklımız var fikirlerimiz var
Her bir eşyanın geri dönümüşü var ha koli kartonlarından ha eski koltuk süngerlerinden Bunlardan bir yuva bir sıcak yer yapa biliriz Ama o dilsiz güçsüz hayvanlar onu yapamaz bu yüzden de biz insanlar elimizi vicdanımıza koyup bizim hiss ettiğimiz her bir duyuyu onların da hiss ettiğini anlamamız lazım ve o hayvanlar için bir yuva kurmamız lazım Size onları evinize alın demiyorum ki siz ay bn hayvan bakamam diyorsunuz ona bir ev yapın yanına da su ve yemek taslarını da koyun geri kalanlarını onların kendisi yapar ben daha önce çok yaptım çok güzel bir duyu o hayvanlara bakmak onlara ev yapmak yemek su vermek ve ya aç kalan benden bir dilim ekmek isteyen bir kişiye bir dolu tabak yemek ve bir dolu sürahi su vermek kullanmadığım bir battaniyeyi ona vermek bu duygu bu sevgi anlatılamaz size dolu gözlerle bakıp teşekkür etmeleri anlatılamaz anlatmaya gücüm yetmez his etmeniz lazım